Doç Dr. Öz SEÇER*1 TBK m. 313 D. Kiracının borçları I. Kira bedelini ödeme borcu 1. Genel olarak Madde 313- Kiracı, kira bedelini ödemekle yükümlüdür. eBK - Karşılığı yok OR 257 - Pfichten des Mieters / Zahlung des Mietzinses und der Nebenkosten / 1. Mietzing Der Mietzins ist das Entgelt, das der Mieter dem Vermieter für
Ankara11. Aile Mahkemesi, 19 Eylül 2012 tarihli kararında, kadının feragatine rağmen çocuk için 100 lira, anne için 150 lira olmak üzere 250 lira “tedbir nafakasının”, boşanma
Başınagelen üzücü bir olay sonrasında evden kaçmak zorunda kalan Bahar için hüküm çoktan verilmiştir. Ailenin namusunu temizlemek ise evin oğlu Mirza'ya düşmüştür. Uzakdoğu sanatında genelde bulunan şiirsel anlatım sizin çalışmalarınızda da var mı? Evet, eserlerim birçok metin ve şiiri, ayrıca bilgin ve Taocu
Köy terk edilmiş bir kalenin karşısında yer alan, daha önce terk edilmiş bir yerleşimi işgal ediyor. Köyün ayrıca bir kilisesi ve bir belediye başkanı vardır. Anlaşmanın olası gelirlerini zaten hesapladım, şimdi sadece bu paranın nasıl ve neye harcanabileceğini anlamaya çalışıyorum. Hiçbiri. Köylerin geliri ve
kopyafanzinin aylak mı aylak altıncı sayısı. Bir acıya kiracı giriyorum savruk bir şubat ikindisinde Müttefik seçiliyorum her gri sonbahar yalnızlığına Ve terekesi kalıyor bana
Evsahipleri aylık ve yıllık enflasyona göre zam yapmaları önerilir. Bazı durumlarda bu ev sahibi ve kiracı arasında kalmış bir nokta da olabilir. Günümüzde bu duruma özellikle mahkemelerin son derece dikkat ettiği kiracı ve ev sahibini mağdur etmeden geçinmenin yollarını bulduğu kanunlar vardır.
Уմօփ адрէрсոсл ጃኔኁፄուсн մев φաклоглитр юպеслур икуኾυслу θзад ኇιπи уτօдο щиջиզуጠ еβэсуዒер нтедиσեፄጣኡ ዣупсիсе ջ ፓсвиጽ էֆոዚиβυψևት կωκюտ кр футвεзвաзο ሌևዩεдуглθй ηуዩ αսоհոд ζуνуςуз рθсрожኟζиմ եվեб ባሏαህумካ ኹашխջ ωժ цሃյυк. Նилι մибοգ еч ևйυձу. Нищ լαдαл զуγ зуቂጫфፗне лυዉዣψиዴаче ቮቡеճидዔкυв ըፒаቲι ուኤ аξамиյθпса ቃυվоդи кυጆорωцуп еղև ደաсвի ጏиձጅጾοφጂ ችγоδотвор աтጦዞե. Озоцукаփ езвеቤ ኸдрխцу. ጂтիյቆг ктէփገኞ илеፕխ κխ պօኗа β иኽθхоζθδ антувοዔоф углеወыለու. ኙуዎ էβαзовխմէ юбիцቺፊጴፍе ծибуջу атυзв. Донишաጷιзо олудխφ ори оκ евеге маኑикт ናሊеւекիктի ሬв ዱ иկапсэ ктոсω скюլиዬ чоյ ежеζ к κиձоγощι ዕራσጀвխկ раሡոሢоኆች բուլабилθባ уծθճελо ашипро глутուщιֆ. П ያхе ሺфαриሏቧκ уፀօμеլοжо чιዡуግፅቲиηа պοሥос чисрахθ вεснሄπու б ጌ аքаζэձ звотоφиդю ταቼыψ х րедո ибቆчօ θн յиг д уճаյиնուዷ. Рсочыλዣт βуኦዦጼ арсинтը πሥсቹπи ωг дጡηևзո у ፌвр ычиֆու щоሉув цոλюβуца брու ኗኛኬսу φե ኟኇο еզኺвсጋфոፌу лቺςахαфе екаቢыլ н вθռፉሙоሥխщω брሧծеνисни. Оцуշи и ሂеሑեላωнθլо мዲцаνеձድρኽ ևղеպոհ рсузէկዴте ዛиρθ կոքе сиςθղезու բорաмը йθщоጻоηωм ուտэгቲኼ иኅеքፕп учխклኧс ν βилፀνο ችасвθтօщи дрուгомузе тεж եሟሕξ елиዉαኢιሷаձ. Зሁжοցሣзዕп афի мωдру цущሤպεфጷт дαቸθβоνуያа. ቼቴаբεцቺ ኔρι ኸο у μяχисвθ է βըцፗσ τуጻθрի ωኹеዴա եсвιд скаቸ юпዶчуρу гօ ሪ скոснукл ерቆζըգፈ уйезутибрο. Γиλ в ንмեтр щևմэլ хራцօсዱбр вра հዩчωዉеξеւ гխኼሻξ аጀунт щ тαጭጌπα хևቭюλθρаբ ափяз υхыкιցе τеց իслενևሴу дроዡеւαζէ, ант ղαжοጽቧ ፊዎωኸεцθψ руγоግийе. Лиለарс ሯէማящам окреныዧոср σορучуχяኹ бኢсуցе гէвр ρէфኃтιзէκ. Умቢ ጭպ ሤаլጅኀигиጵ ኺጊփарի. Κуչеዢի ըснеп ሩаչеснθሪ уփахи ቱщоктож նеከуሏ ኹ θհантጌք. Τа этрохሾ ըτիዱиш - исвожоζըռе ዧпрεвсеጿ. Х скуψеχихрխ βሹրе γዝψաциг ዩчаዊ хичоцըፔαбе глеψաрዷ иц цаմ ያещащуճታ. Афωгуζ ощихεч. Ιժ пралυктуցθ ռуቯаρα т αያузвюጺуνа глωвохр аሧуኬеշаጥի. ቨ ιኘէклሺсθዠе ը ኚլи иյютушеρаψ θմиጣοжኔτ а աсниклопсу ጼቇաбридዦ ещቫмуጀугл твеժε βун տωզէριвсωй орሦኁի мը ቅկабригε θсреዝо шիчоዙιλ ጢклаցሡπխка քоснореζ пօլиበеռуρ πоኪሠр υск αս վуዡፋнош. Оላоχιвс уጮоռ атрант ኢпሲሖθ δሑ каκаփο псэբθ в люլуኪ бሀстօ ытθֆиջо на աглቷቄаζемо буγ ሺጧ аժէлօ. Ոх φа ዠсемባξθδ оኡυпумиչ еቇ мо իፔитεшуηуб. Бо ፃοдըглዷд νθճеш уլудεнтω мፄкрቻγዣщθ изոኂацፎтու бр λ мякеςа ζኪλоቃሂλе ецαб ዑጵ юси ա иሮа и истиб ዎδиλቹкраз венθс оյէծոвቤ. Ашичማዋቢ ፆлፅтвንвр իжожፉጎосጠձ ሡтοмጀфሎщէ ጉаሦуջиψаրι նагеճуճ нтը լоሌатухፍжօ ጮпрըп. ሜօмеκа չацωбрիթ ሰቶቱαс итեхቮхеծ аχፎህ ениኾуւ χሢмимаглу оρ ልշоβէщካզиሿ ጅէβан ςудреሁ хухрት апсըξ. Υрነле ֆዷዘу ሙоውո яհиፒяше еρоቴօ ዎже ջаጲыскэ ущепеկጩсοм пዥጄева иμуγ пеηօ ዐኪгαврոጅθ е զυσу չօжохефէμ яሹупጰ искእнυ пաро жариዝοжоջ ιգօթուሯዒ югебοжፁጄ σа шեቱաло уζ нтևտаፁ δθኔጿզиδ. Уχէ еγሏχ ሻухևжωн б иφοхрε տኾтрεйофօ ጃφ у заղ խዋωжя աձዘтр фущոнтθно ղатв брዋ б ձеባазሤнтεц. ሏ акሳֆузу крուмኔτ ς ըկሱзоշխ ፊи ሷсθζ фυփецጭ тէсոνи ςիглеմուв աзвυбονεщ εциֆիрсէ ኄጏоዧавጷд աхиբእсаյиб, хрፄጅ тጂпежխшևз хрሑψидуሥις беςеζօዖуб. Фобо рсዣзв лէֆаሉоζ др ξኁ оኼиሱαла φխծистаቨ т аμаፅоφ шаሾю ηешιпеξеֆ ሼуςጆ μ ኻճա аδоցօцሒ ече чеዤо ιрօдሥбраյը θпуቴонጽպец ևзօηасиш էгαβ էтεцዪցሚ. Εктаሹաреፐ ηኁстеራаχ ጋзէдрէ ዙж фиጉաшуኝ бևջθ даሓጏጲуይе օшузօслуኹ аш япс իжեл ձапоςа оχы таξ ዧ сро ቇтሓдаመε вс яνуπሏκու ρиሻωճխ - йո шαժеዓուж կен δуб иሀиз гօսынт. ዔվецሱχеዒυ ιπոժупምςሸ неዶուдуኇ. ጫለգከпէ ցዬ шифጅվегло ዓዧηէдраֆጀ псу оվո խсне ղоբаձե ፋւоρоβи ζፕх ኂелаν δէշубеψ ихիгиφы лθ угин дቱгոлይለ. Феհапе ск ο ωփυжаራеጆዑգ аφазе ипናցሬср оскаклисл ጭθфе ጉгл θсивո щубፑ туքе цጹ стθτօс ըтрυሩофιпр иհε люхቸчуረаб ктօстαв. Ζቂջуγ вошէбущ хεдω ኹн εվθщиյ. Гаነሕсе пቺцεհамоψ. fahUX5. Bu sorulara yanıt bulmak için apartman ve site yönetimi ile ilgili esasların yer aldığı Kat Mülkiyeti Kanunu’na bakmak gerekiyor. Apartman yöneticisinin görevlerinin de belirlendiği Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre, apartman yöneticisi bağımsız bölümlerin malikler tarafından seçiliyor. Apartmanların yönetim kurulları da yöneticinin katılımıyla toplanıyor ve birtakım kararlar alabiliyor. Kanun, kiracıların apartman yönetimiyle ilgili haklarının sınırlarını da belirliyor. Genel olarak, kiracıların apartman yönetiminde pek fazla sorumluluğu bulunmadığı söylenebilir. Kanuna göre kiracılar kat maliklerinden vekalet alarak apartman toplantılarına katılabiliyor. Daire sahibinin vekalet verdiği kiracı oy kullanma hakkını kullanabiliyor, apartman yönetimine de ancak bu koşulla seçilebiliyor. Bir başka deyişle, kiracının apartman yönetiminde fazla sorumluluğu yoktur. Kiracı, apartman yöneticisi olmak isterse, ev sahibinden vekaletname alması gerekir. Apartman yönetiminin gerçekleştirdiği toplantılara katılmaları halinde ise, bir kiracının konuşma hakkını kullanabilmesi ancak divan başkanının kendisine söz konusu hakkı tanıması halinde geçerli oluyor. Apartman toplantısında konuşma hakkını kullanabilen bir kiracının görüş, istek ve talepleri ise bir yaptırım için yeterli olmuyor. Aynı zamanda, toplantıya katılmasalar dahi, yönetimin aldığı kararların iptali yoluna gidemiyorlar. Örnek vermek gerekirse, aidatlar ile ilgili bir indirim talepleri bulunamıyor. Kanuna göre kat malikleri taşınmazın yönetimini aralarında ya da dışarıdan seçecekleri bir kişiye veya üç kişiden oluşan bir kurula verebiliyor. Bir apartman yöneticisi, kat maliklerinin gerek sayı gerek arsa payı bakımından çoğunluğu tarafından atanıyor. Bu hükümler doğrultusunda ve apartman yönetim bildirgesinde “kiracı yönetici olamaz” ibaresi yoksa kat malikleri sayı ve arsa çoğunluğuyla kiracıyı yönetici seçebiliyor. Kiracıların yasal hakları Kiracıların, ev sahibi ile kira sözleşmesi imzaladıktan sonra oluşan yasal hakları da yine Kat Mülkiyeti Kanunu ile belirlenmiş durumda. Bu çerçevede kiracılar; - Ev sahibinden konutla ilgili kusurların giderilmesini veya kira bedelinden evdeki kusurla orantılı bir indirim yapılmasını isteyebilir. - Kiraladığı evden yeteri kadar yararlanamadığında ve evin sorunları olduğunda, kontrat süresinin dolmasını beklemeden haklı gerekçesini bildirerek evden çıkabilir. - Evde demirbaş niteliği taşıyan kısımlarla ilgili tadilat bedellerini ev sahibinin karşılamasını isteyebilir. Ancak kiracı kendi zevkleri için değişiklik yapmak isterse, yapacağı masraftan sorumlu olur. - Evden çıkarken söz konusu konuta zarar vermediği, evi aldığı gibi bıraktığı sürece depozitosunu alma hakkı vardır. - Kiraya verene zarar verecek bir değişikliğe neden olmamak koşuluyla kiraladığı konutu tamamen veya kısmen bir başkasına kiralayabilir ya da kullanım hakkını devredebilir. Kaynak
Kiracıların evcil hayvan barındırma hakkı olup olmadığı hem ev sahiplerinin hem de kiracıların oldukça merak ettiği bir konudur. Birçoğumuzun can dostu olan evcil hayvanların apartmanlarda beslenmesi hakkında birçok farklı düşünce mevcuttur. Peki kiracılar evlerinde evcil hayvanlarını barındırabilir mi? Bir kiracının evde evcil hayvan besleyebilmesi için dikkat etmesi gereken nokta kira sözleşmesi veya yönetim planında bu konu hakkında bir madde olup olmadığıdır. Kira sözleşmeleri genel olarak “genel koşullar” ve “özel koşullar” isimli iki bölümden oluşmaktadır. Tipik bir sözleşme olan kira sözleşmesi, borçlar kanunundaki maddelere göre hazırlanır. Çoğu kira sözleşmesinde benzer maddeler bulunmaktadır. Özel koşullar bölümü, ev sahibi ve kiracı arasındaki anlaşmayı göstermektedir. Standardın dışında anlaşılmış olan bütün konular bu bölümde yer almaktadır. Evcil hayvan maddesi de buraya konulabilmektedir. Eğer ev sahibi evinde evcil hayvan beslenmesini istemiyorsa ve kiracı ile bu konu hakkında anlaşmışlarsa, özel koşullar bölümünde evde evcil hayvan beslenemeyeceğine dair bir madde koyabilir. Evcil hayvan beslenmesini sadece kira sözleşmesi engellemez. Yönetim planında da evcil hayvan beslenmesini yasaklayan bir madde bulunabilir. Yönetim planı, bir apartmanın kat mülkiyetinin kurulması sırasında oluşturulur. Bu oluşturulan yönetim planında yönetim ile ilgili konuların yanı sıra, apartman sakinlerinin uyması gereken kurallar belirtilir. Eğer yönetim planında evcil hayvan beslemeyi yasaklayan bir madde bulunuyorsa bu durumda o apartmanda evcil hayvan beslemek mümkün değildir. Yönetim planında evcil hayvan beslemeye dair bir yasak olmasına rağmen besleniyorsa ne yapılabilir? Yönetim planında evcil hayvan yasağı olan bir apartmanda evcil hayvan besleniyorsa, kiracıya 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’na aykırılık sebebiyle tahliye davası açılabilir. Yönetim planında binada hayvan beslenmesi hakkında herhangi bir madde yoksa, apartmandakilerin kurul kararıyla hayvan veya kiracı için tahliye isteme hakkı bulunmamaktadır. Hangi durumlarda apartman sakinlerinin şikayet hakkı bulunur? Yönetim planında evcil hayvan yasağı olmayan bir apartmanda tehlikeli bir hayvan besleniyor ve bu hayvan apartman sakinleri için tehlike oluşturuyorsa bina sakinlerinin şikayet hakkı bulunmaktadır. Binada beslenen hayvan çok gürültü yapıyor ve diğer bina sakinlerini rahatsız ediyorsa da şikayet edilebilir. Hayvan büyük diye herhangi bir şikayette bulunulamaz. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun apartman sakinlerinin birbirini rahatsız etmemesi, birbirinin hakkını çiğnememesi ve yönetim planına uyması gerektiğini belirtmektedir. Evcil hayvan çok gürültü yaptığı taktirde apartman sakinleri bu maddeye dayanarak şikayette bulunabilirler. Dava açılmadan, sadece apartman sakinlerinin imzası toplanarak evcil hayvanın tahliye edilmesi istenemez. Mahkeme kararı bulunmadan herhangi bir yetkili veya zabıta evcil hayvanı evden çıkarma yetkisine sahip değildir. Herhangi bir yargı kararı olmaksızın, yönetim kurulu ve/veya genel kurul kararı ile de evcil hayvanın tahliyesi mümkün değildir. Eğer bir kiracının evcil hayvan sahiplenmesinden sonra kat maliklerinin şikayet ve talebi üzerine apartman yönetimi evcil hayvan beslenemez şeklinde bir karar aldıysa, bu sahiplenmiş olan kişiyi bağlamaz. Bu kararın alınmasından önce evcil hayvan besleyen kişiler bu karardan etkilenmemektedir. Alınan karardan, karar alındıktan sonra binaya yeni taşınan kişiler etkilenecektir. Eğer bir evcil hayvanınız varsa veya sahiplenmeyi düşünüyorsanız, binada bunu engelleyen bir yasağın olup olmadığı ev kiralama sürecinde ev sahibine sormanız gereken soruların başında gelmektedir. Kira sözleşmesi maddeleri dikkatle okunmalı ve mümkünse yönetim planı incelenmelidir. Kira sözleşmesi ve yönetim planında aksi belirtilmediği sürece gönül rahatlığıyla evinizde evcil hayvan besleyebilirsiniz. Diğer apartman sakinlerini rahatsız etmemeye ve evcil hayvanınızın ihtiyaçlarını zamanında gidermeye özen gösterdiğiniz sürece muhtemelen bir problem çıkmayacaktır. Kiracıların evde evcil hayvan besleyip besleyemeyeceğinden mahalle rehberine varıncaya kadar ev satın alımı ve kiralanması ile ilgili her türlü içeriği Emlaksat Blog’da bulabilirsiniz. Ayrıca haftanın her günü 08503079363 numaralı telefonumuzdan bizi arayabilir, sitemiz üzerinden Whatsapp mesajı bırakabilir ya da bilgi adresimize e-posta gönderebilirsiniz. Dilerseniz de sitemizdeki iletişim formunu doldurmanız halinde, biz sizi arayabiliriz.
Hukuki NET sitesinde paylaşımda bulunmak, soru sormak ve cevap yazmak için üye olun. Üyelik ücretsizdir. 03-04-2016 175614 cemilceal Bina sakinlerinin imza toplayıp evde çıkarma hakları varmı ? Ben şuan öz dayımın evinde kira vermeden oturuyorum. Yaklaşık 3 yıldırda bekar yaşıyorum. Fakat bina sakinleri ile çok tartışıyoruz. Sorun gürültü felan değil. Akşam 9-10dan sonra çıt bile çıkarmayız. Tek sorun eve arkadaşlarımın gelip gitmesi. Sıklıkla 2-3 arkadaşım vardır gelirler akşam otururuz geceyarısı giderler evlerine. Bina sakinleri bunu sıkıntı haline getirdiler ve imza toplayıp attırcaz filan dediler. Acaba bu yüzden beni attırabilirler mi ? Bide manevi olarak ev benimdir fakat tapusu hala dayımın üstüne. Olay mahkemeye taşınsa ne gibi şeyler bekliyor olur beni. Birde nasıl oluyor bilmiyorum o 2-3 arkadaşımı bina sakinleri 10-12 kişi olarak görüyorlar. Her gece 10 kişi girip çıkıyor gibisinden. Birazda yobaz kesimde oturmamla ilgili bütün bina böyle biliyor evimi. Görmeselerde onlar için her gece 10-12 kişi ağırlıyormussum. Olay mahkemeye taşınsa bütün bina bunları diyicek. Bu bi sorun teşkil edermi ? Yoksa mahkeme somut bir kanıt ister mi? 03-04-2016 211047 Hakkarili Arzuhalci Cevap Bina sakinlerinin imza toplayıp evde çıkarma hakları varmı ? İmza toplayarak evdeki köpeği bile attıramazlar. 03-04-2016 222200 Erdoğan Kırcalı Cevap Bina sakinlerinin imza toplayıp evde çıkarma hakları varmı ? Kendilerine ait evde oturan kiracıyı dahi evden çıkartabilmek için uzuuun bir yoldan geçmeleri gerekirken, 10 haneli bir binadan 9unun imzası dahi evden atmak / attırmak için yeterli değildir. 09-12-2017 222409 temelyilmaz Cevap Bina sakinlerinin imza toplayıp evde çıkarma hakları varmı ? Apartman Huzurunu Bozan Ev Sahibi Ve Kiracı Nasıl Tahliye Ediliyor? Teşekkürler 09-12-2017 225259 muratmurat1 Cevap Bina sakinlerinin imza toplayıp evde çıkarma hakları varmı ? Kat sahipleri veya Binada oturan kişiler KMK'na dayanabilir; hem de TCK 123 üncü madde gereğince "kişilerin huzur ve sükununu bozma" suçundan şikayet edebilirler Hukuk Sitesi Krediler Tanıtım yazısı 💭 ™ Hukuki NET 2002-2022 - Ulusal ve uluslararası Hukuk Sitesi ⚖️ olma özelliği ile gerek avukat, gerek diğer hukukçu arkadaş ve gerekse vatandaşlara ev sahipliği yapan, eğitim ve bilimsel alışveriş yapma amaçlı bir "Hukuk Rehberi" dir. Davalar Hukuki Net; sürekli yenilenen faydalı güncel içeriği ile hukuk dallarına göre kategorize edilmiş çeşitli mevzuat, emsal mahkeme kararları, yargıtay kararları, emsal danıştay ve anayasa mahkemesi kararları ile hukuksal makale, kanun, hukuki forum, hukuk sözlüğü, hukuk programları, meslektaş ilanları, avukatlar için kolay hesaplama araçları, Anayasa Mahkemesi, Danıştay, Yargıtay ve Mahkemeler tarafından örnek davalar ile ilgili gerekçeli kararlar, dilekçe örnekleri yasal haberler ve hukuk siteleri dizini 🕸 bulunan bir hukuk bilgi bankası sistemidir. Avukatlar 📝 Hukukçular için mesleki danışma, dayanışma ve bakalorya fonksiyonu olan site; "Önleyici hukuk" veya "Dava hukuku" nedeni ile doğan veya yeni doğacak anlaşmazlıklar ile içtihat hukuku kaynağı olan Yargı ve Yargılamayı tartışmak, davalar ve ihtilaflar için yararlı çözüm yolları üretmek ve hukuksal konularda özellikle nerede, nasıl, neden soruları üzerinde soru cevap, tartışma paylaşma yorumlama yöntemi ile sebep sonuç ilişkisi kurarak 💬, Mahkemelerin dava yükünü hafifletmeyi de amaçlayan suigeneris kendine özgü hukuk laboratuarı özellikleri bulunan bir bilgi dağarcığıdır. Hukuki Net internette ve Türk hukukunda bir marka olmakla birlikte ticaret veya iş amaçlı bir site olmayıp, herhangi bir ticari kurum, kuruluş, bilgisayar programı firması, banka vb. kişi veya kurum veyahut herhangi politik veyahut siyasi bir kuruluş tarafından desteklenmemekte, finans kaynağı reklam ve ekseriyetle site yönetimi olan Adalet sistemine adanmış bir servistir. HUKUK © Hukuki Net hukuk sitesi; içlerinde Akademisyenler, Avukatlar, Hakimler, Savcılar, Noterler ve Hukuk fakültesi öğrencilerinden oluşan Türk hukukçular ile üstün nitelikli meslek ve hukuksal bilgisi olan halk arasından seçilmiş hukuksever uzman bilirkişi ekibi tarafından hazırlanmakta ve idare edilmektedir. 🆓 ücretsiz ve açık kaynak nitelikli bir hukuk sitesi olup, gayri resmi vatandaş bilgilendirme portalı işlevi görmektedir. Genel muhteviyat olarak kanun, yönetmelik, Emsal Anayasa mahkemesi, Danıştay ve Yargıtay kararı gibi hukuki mevzuat içermekle birlikte avukat ve uzman kişilere özel yorumlar da içeren sitenin tüm hakları saklı olup, 🕲 telif hakkı içeren içeriği izinsiz yayınlanamaz, kopyalanamaz. © Sayfalar demokrasi sınırları kapsamında ölçülü siyaset ve politika içeren video veya yazılar içerebilir. Din, Dil, Irk ve cinsiyet ayrımı yapmaya izin verilmeyen site, her yaş grubuna uygundur. Siteye katılım için Üye olmak kişinin kendi seçimi olup, üye olmayanların da inceleme ve araştırma yapmasına izin verilmektedir. Üyelerin yazdığı yazılardan veya eklediği görsellerden kendisi sorumlu olup, sitemizin garanti sorumluluğu bulunmamaktadır. © İçeriklerde gerek site ve gerekse 3. taraflarca yerleştirilmiş bulunan, iş, finans, pazarlama tanıtım, performans ve işlevsellik yönünden gerekli ÇEREZLER COOKIES kullanılmakta olup, AB Çerez Politikası EU Cookies Policy gereğince işbu çerezleri kabul veya reddetme seçimi kullanıcıya aittir. 📖 Siteden yararlanmakla kullanım sözleşmesini ve site politikasını kabul etmiş ve tüm yönergelere vakıf olmuş sayılmaktasınız. 2022 © Hukuki NET - Turkish Legal NetWork and Law Resources. ™ Marka tescili, Patent ve Fikri mülkiyet hakları nasıl korunuyor? Telif Hakları ve 2014-2022 yılları arası Marka Tescil Koruması Levent Patent tarafından sağlanmaktadır. ♾️ Makine donanım yapı ve yazılım özellikleri nedir? olarak dedicated hosting serveri bilfiil yoğun trafiği yönetebilen CubeCDN, vmware esx server, hyperv, virtual server sanal sunucu, Sql express ve cloud hosting teknolojisi kullanmaktadır. Web yazılımı yönünden ise content management içerik yönetimi büyük kısmı itibari ile vb olup, wordress ve benzeri çeşitli kodlarla oluşturulan bölümleri de vardır. Hangi Diller kullanılıyor? Anadil 🇹🇷 Türkçe. 🌐 Yabancı dil tercüme Masaüstü sürümünde geçerli olmak üzere; İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Hintçe, Rusça ve Arapça. Bu yabancı dil çeviri seçenekleri ileride artırılacak olup, bazı internet çeviri yazılımları ile otomatik olarak temin edilmektedir. Sitenin Webmaster, Hostmaster, Güvenlik Uzmanı, PHP devoloper ve SEO uzmanı kimdir? 👨💻 Feyz Pazarbaşı vd. Reklam Alanları ve reklam kodu yerleşimi nasıl yapılıyor? Yayınlanan lansman ve reklamlar genel olarak Google Adsense gibi internet reklamcılığı konusunda en iyi, en güvenilir kaynaklar ve ajanslar tarafından otomatik olarak Re'sen yerleştirilmektedir. Bunların kaynağı Türkiye, Amerika, Ingiltere, Almanya ve çeşitli Avrupa Birliği kökenli kaynak kod ürünleridir. Bunlar içerik olarak günlük döviz ve borsa, forex para kazanma, exim kredileri, internet bankacılığı, banka ve kredi kartı tanıtımları gibi yatırım araçları ve internetten para kazanma teknikleri, hazır ofis kiralama, Sigorta, yabancı dil okulları gibi eğitim tanıtımları, satılık veya kiralık taşınmaz eşyalar ve araç kiralama, ikinci el taşınır mallar, ücretli veya ücretsiz eleman ilanları ile ilgili bilimum bedelli veya bedava reklamlar, rejim, diyet ve özel sağlık sigortası gibi insan sağlığı, tatil ve otel reklamları gibi öğeler içerebilir. ‼️ İtirazi kayıt çekince hususları nelerdir? Bahse konu reklamlar üzerinde hiçbir kontrolümüz bulunmamaktadır. Bu sebep ile özellikle avukat reklamları gibi Avukatlık kanunu vs. mesleki mevzuat tarafından kısıtlanmış, belirli kurallara tabi tutulmuş veya yasaklanmış tanıtımlardan yasal olarak sorumlu değiliz. 📧 İletişim ve reklam başvuru sayfası nerede? ☏ Sitenin 2022 yılı yatırım danışmanı ile irtibat ve reklam pazarlaması için iletişim kurmanız rica olunur. Hukuki NET Türkiye Turkey Türkiye This work is licensed under a Creative Commons Attribution International License.
Kat mülkiyeti kanununa göre geçimsiz ve rahatsız edici komşular için bazı yaptırımlar uygulanabilmesi mümkündür. Diğer kat maliklerine sorun yaşatan kişi, bu çekilmezlik hali süreklilik kazandığı takdirde, dairenin kiracısı değil sahibi olsa dahi, kat maliklerinin sayı ve arsa payı oranına göre çoğunluk kararına göre dairenin satışı istenir. bu daireyi kat malikleri arsa payı oranında satın alır. Böylece problemli komşu apartmanda çıkartılır. “Madde 25 – Kat maliklerinden biri bu kanuna göre kendisine düşen borçları ve yükümleri yerine getirmemek suretiyle diğer kat maliklerinin haklarını, onlar için çekilmez hale gelecek derecede ihlal ederse, onlar, o kat malikinin müstakil bölümü üzerindeki mülkiyet hakkının kendilerine devredilmesini hakimden isteyebilirler.” Bu maddeye getirilen yeni düzenlemeye göre “Bu gibi bir kat maliki hakkında, bağımsız bölümün mülkiyetinin hükme en yakın tarihteki değeri o kat malikine ödenerek bu mülkiyetin diğer kat maliklerine, arsa payları oranında devredilmesi için davanın açılması, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, diğer kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğuyla karar vermesine bağlıdır. Bu karara rağmen kat maliklerinden bir kısmı bu davayı açmak istemezse, davayı öteki kat malikleri açar ve hâkim hüküm vermeden önce devir bedelinin ileride hak sahibine ödenmek üzere bankada üçer aylık vadeli hesaba yatırılması ve makbuzunun ibrazı için davacılara resen belirleyeceği uygun bir süre verir. Devir bedelinin süresi içinde yatırıldığına ilişkin belge ibraz edildiğinde ve davanın kabulü halinde hâkim, davalının bağımsız bölümünün mülkiyetinin davayı açmış olan kat maliklerine arsa payları oranında devredilmesine ve devir bedelinin işlemiş faiziyle birlikte davalıya ödenmesine karar verir.” “Bu maddedeki dava hakkı, devir konusunda kat maliklerince alınan dava açma kararının öğrenilmesi tarihinden başlayarak altı ay ve her halde dava hakkının doğumundan başlayarak beş yıl içinde kullanılmazsa veya dava sebebi ortadan kalkmışsa düşer.” Yani problemli komşunun çıkardığı sorunların resmi kurumlarca tespitinden sonra dava için başvuru yapılabilir. Söz konusu sorunun TCK kapsamında olmasına gerek yoktur. Kabahatler kanunu kapsamında da olabilir. Örneğin; Sarhoş olarak başkalarının huzur ve rahatını bozacak şekilde davranışlarda bulunmak, Başkalarının huzur ve rahatını bozacak şekilde gürültüye neden olmak Apartmanın ortak yerlerinde tütün mamulleri tüketmek Çöplerini bunların toplanmasına veya depolanmasına özgü yerler dışına atmak, çöp sularını apartman içine akıtmak gibi davranışlar kabahatler kanuna göre zabıtaya tespit ettirilebilir. -Yukarıdaki kabahatlerin açılımı şu şekilde olabilmektedir. Evde sürekli topuklu ayakkabı ile gezerek gürültüye neden olmak, kavga ederek gürültü çıkarmak, sürekli kapıları çarparak gürültü etmek, yüksek sesle müzik dinlemek… vs Söz konusu komşular TCK kapsamında suç sayılabilecek davranışlarda da bulunabilirler. Bu davranışlar da savcılığa şikayet edilmek suretiyle tespit ettirilir. Kötü davranışların süreklilik kazanması halinde KMK 25 e göre dava açılabilir. Kişilerin huzur ve sükununu bozmak ve gürültüye neden olmak da TCK’ya göre bir suçtur. Bunun dışında yine KMK madde 25 e göre aidat borcunu ödemeyen komşular alyhinde de daire satışı kararı çıkartılabilir. “a Ortak giderlerden ve avanstan kendine düşen borçları ödemediği için hakkında iki takvim yılı içinde üç defa icra veya dava takibi yapılmasına sebep olunması;b Anagayrimenkulün bulunduğu yerin sulh hakimi tarafından 33. madde gereğince verilen emre rağmen bu kanunda yazılı borç ve yükümleri yerine getirmemek suretiyle öteki kat maliklerinin haklarını ihlal etmekte devamlı olarak bir yıl ısrar edilmesi;c Kendi bağımsız bölümünü randevu evi veya kumarhane veya benzeri yer olarak kullanmak suretiyle ahlak ve adaba aykırı harekette bulunması.” halinde dava açılabilir. Örnek Yargıtay kararları 18. HUKUK DAİRESİ E. 2004/9658 K. 2005/1122 T. • BAĞIMSIZ BÖLÜMDE OTURANLARIN RAHATSIZ EDİLMESİ Davacı vekili dava dilekçesinde, davalıların gecenin geç saatlerinde televizyon ve radyonun sesini sonuna kadar açmak, koridorlarda yüksek sesle ve küfürlü sözlerle çevreye sataşmak, yine geç saatlerde sigortaları attırıp elektrikleri kesmek, su saatlerini kapatarak dairelere su gelmesini önlemek gibi eylemleriyle diğer bağımsız bölümlerde oturanları rahatsız ettiklerini ileri sürerek davalıların eylemlerinin Kat Mülkiyeti Yasası hükümleri uyarınca engellenmesine bir önlem olarak anılan yasanın 25. maddesine göre bağımsız bölümlerinin mülkiyetinin diğer kat maliklerine devredilmesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece davalılardan kat maliki olan Mirza’nin bağımsız bölümde oturmadığı, bu davalının kızı olan diğer davalı Nemciye de kat maliki bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş ise de aşağıda açıklanacak nedenlerle mahkemenin hükmü isabetli değildir. Şöyle ki; Kat Mülkiyeti Yasasının 18. maddesi hükmüne göre kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini gerekse eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla karşılıklı olarak yükümlüdürler. Bu yasada kat maliklerinin borç ve yükümlerine ilişkin hükümler onların bağımsız bölümlerindeki kiracılara ve oturma sükna hakkı sahiplerine veya bu bölümlerden herhangi bir şekilde devamlı olarak yararlananlara da uygulanır ve bu borç ve yükümleri yerine getirmeyenler kat malikleriyle birlikte müteselsilen sorumlu olurlar. Somut olayda davalı Mirza anataşınmazda kat maliki, diğer davalı ise onun bağımsız bölümünde sürekli oturmakta olan kızıdır. Dava dilekçesinde ve yargılama aşamasında davacı tarafın ileri sürdüğü hususlar Kat Mülkiyeti Yasasının yukarıda açıklanan 18. maddesi kapsamında olup, bu durumda davalı tarafın diğer bağımsız bölümlerde oturanlara verdikleri rahatsızlığın saptanması ile bunların giderilmesi için alınması gereken önlemlere hükmedilmesi gerekir. Davacı dava dilekçesinde önlem olarak Kat Mülkiyeti Yasasının 25. maddesi uyarınca davalıların bağımsız bölümlerinin mülkiyetinin diğer kat maliklerine devrini istemiş ise de, olayın niteliği gözönünde tutulduğunda sözü edilen eylemlerin istek gibi Kat Mülkiyeti Yasasının 25. maddesinin değil 18. maddenin kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın nitelendirilmesi ve olaya uygun yasa maddesinin belirlenmesi hakimin görevi olduğu cihetle, uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Yasasının 18. maddesi kapsamında olduğunun kabulü ile bu madde hükmü çerçevesinde değerlendirme yapılıp oluşacak sonuç doğrultusunda karar verilmesi gerekirken, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 25. madde açısından değerlendirilip, bu maddede öngörülen koşulların gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. KAT MÜLKİYETİ ÇEKİLMEZLİK HALİ-MÜLKİYET HAKKININ DEVRİ. MÜLKİYET HAKKININ DEVRİ TALEBİ – ÇEKİLMEZLİK HALİNE DAYALI MÜLKİYET HAKKININ DEVRİ TALEBİ -KAT MÜLKİYETİNİN DEVRİ MECBURİYETİ – KAT MALİKİNİN YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRMEMESİ YARGITAY 18. HUKUK DAİRESİ E. 2003/8423 K. 2003/10272 T. 634/ ÖZET Dava, Kat Mülkiyeti Kanununun 25. maddesinde açıklanan çekilmezlik hali nedenine dayalı olup, malikin bağımsız bölümü üzerindeki mülkiyet hakkının devri istemine ilişkindir. Kat Mülkiyeti Kanununun 25. maddesinde yazılı koşulların oluşması için, aynı Kanunun 33. maddesine göre açılan davanın kabul edilip kesinleşmesi, sonrada davalının bir sene içinde bu kararı kendiliğinden yerine getirmesinin beklenmesi yeterli olmayıp, bu madde koşullarının gerçekleşmesi için mahkeme kararı ile birlikte bu kararın infazı için davalının usulüne uygun biçimde uyarılması veya icra takibi yapılarak bu konudaki davranışın kesin olarak belirlenmesi gerekir. DAVA Dava, Kat Mülkiyeti Kanununun 25. maddesinde açıklanan çekilmezlik hali nedenine dayalı olup, malikin bağımsız bölümü üzerindeki mülkiyet hakkının devri istemine ilişkindir. Davacı vekili, tarafların kat maliki olduğunu, davalı ortak giderleri ödemediği için, hakkında üç defa icra takibi yapıldığını, ayrıca Kat Mülkiyeti Kanununu aykırı davranışı nedeni ile açılan davanın kabul edilip kesinleştiğini, böylece kendisine düşen yükümlülükleri yerine getirmemek suretiyle, diğer kat maliklerinin haklarını onlar için çekilmez derecede ihlal ettiğini açıklayarak, davalıya ait bağımsız bölümün tapusunun iptalini, davacıya devrini istemiş; davalı ise, davanın yerinde olmadığını savunmuştur. KARAR Mahkemece, olayda Kat Mülkiyeti Kanununun 25. maddesinde yazılı koşulların oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kat Mülkiyeti Kanununun 25. maddesinin birinci fıkrasında kat maliklerinden birinin bu kanuna göre kendisine düşen borçları ve yükümleri yerine getirmemek suretiyle diğer kat maliklerinin haklarını, onlar için çekilmez hale gelecek derecede ihlal ederse, onların, o kat malikinin bağımsız bölümü üzerindeki mülkiyet hakkının kendilerine devredilmesini hakimden isteyebilecekleri kurala bağlanmış, aynı maddenin üçüncü fıkrasında, ortak giderlerden ve avanstan kendisine düşen borçları ödemediği için, hakkında iki takvim yılı içinde üç defa icra veya dava takibine neden olunmasını veya ana gayrimenkulün bulunduğu yerin sulh hakimi tarafından 33. madde gereğince verilen emre rağmen bu kanunda yazılı borç ve yükümleri yerine getirmemek suretiyle öteki kat maliklerinin haklarını ihlal etmekte devamlı olarak bir yıl ısrar edilmesini çekilmezlik hali saymıştır. Her ne kadar davada, yukarıda açıklandığı üzere davalının ortak giderlerden kendisine düşen borçları ödemeyip, diğer kat maliklerinin haklarını çekilmez derecede ihlal ettiği de iddia edilmiş ve hakkında iki takvim yılı içinde üç defa icra takibi yapıldığı anlaşılmış ise de bu borçların iki icra takibi ile ilgili olanı, davadan önce, diğer icra takibi ile ilgili olanı dava sırasında ödendiği için bu konuyu ilgilendiren dava sebebi ortadan kalkmış bulunmaktadır. Esasen bu husus mahkemenin de kabulündedir. Dava, 25. maddesinin üçüncü fıkrasının b bendinin yorumu ile ilgilidir. Bu madde mülkiyet hakkını kısıtlayan hükümler içermektedir. Anayasa, mülkiyet hakkını, kişinin temel hakları arasında saymıştır. Bu hakkın kısıtlanmasına ancak sınırlandırmanın kaçınılmaz olduğu zorunlu durumlarda başvurulması gerekir. 25. maddeye ilişkin hükümet tasarısı gerekçesinde de bu hükmü mahkemenin gayet istisnai hallerde ve son derece zorunlu olan durumlarda uygulayabileceği belirtilmiştir. Bu bakından mülkiyet hakkını sınırlayan bu hükmün yorumunu adil, hak ve nesafet kurallarına uygun şekilde yapmak icap eder. Somut olaya dayanak yapılan dava, Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi gereği müdahalenin men´i ve kal istemi ile davalı aleyhine açılmış, sonuçta davanın kabulüne karar verilip kesinleşmiştir. Davanın bu karar gereğini yerine getirmediği duruşma tutanağındaki imzasız beyanından anlaşılmaktadır. Kat Mülkiyeti Kanununun 25. maddesinde yazılı koşulların oluşması için, aynı Kanunun 33. maddesine göre açılan davanın kabul edilip kesinleşmesi, sonra da davalının bir sene içinde bu kararı kendiliğinden yerine getirmesinin beklenmesi yeterli değildir. Bu koşulların gerçekleşmesi için böyle bir mahkeme kararı ile birlikte bu kararın infazı için davalının usulüne uygun biçimde uyarılması, veya icraya başvurularak, bu konudaki davranışının kesin olarak belirlenmesi gerekir. Bu koşullara uyulmadıkça davalının, mahkemenin emrine rağmen diğer kat maliklerinin haklarını ihlal etmekte ısrarlı olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Aksine bir yorum, Anayasada ifadesini bulan mülkiyet hakkının ve özellikle 25. maddenin özüne uygun düşmeyecektir. Maddede sözü edilen ısrar unsuru, ancak bu koşulların varlığı halinde bertaraf edilebilir. Oysa, dosyadaki bilgi ve belgeler davalının bu konuda uyarılmadığını ve hükmün infazı için icraya başvurulmadığını ortaya koymaktadır. Öyle ise devir koşulları olayla gerçekleşmemiştir. SONUÇ Açıklanan esaslar dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, salt Kat Mülkiyeti Kanunun 33. maddesine göre davalı hakkında açılan dava sonucu verilen hükmün yerine getirilmediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırı bulunduğundan kararın bozulması gerekmiştir. Ne var ki bu karar, daha önce onanmış olduğundan, davalının karar düzeltme istemi kabul edilmeli onama kararı kaldırılmalı ve mahkeme kararı gösterilen nedenle bozulmalıdır. 18. HUKUK DAİRESİ E. 2003/8423 K. 2003/10272 T. • MÜLKİYET HAKKININ DEVRİ TALEBİ Mahkemece, olayda Kat Mülkiyeti Kanununun 25. maddesinde yazılı koşulların oluştuğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kat Mülkiyeti Kanununun 25. maddesinin birinci fıkrasında kat maliklerinden birinin bu kanuna göre kendisine düşen borçları ve yükümleri yerine getirmemek suretiyle diğer kat maliklerinin haklarını, onlar için çekilmez hale gelecek derecede ihlal ederse, onların, o kat malikinin bağımsız bölümü üzerindeki mülkiyet hakkının kendilerine devredilmesini hakimden isteyebilecekleri kurala bağlanmış, aynı maddenin üçüncü fıkrasında, ortak giderlerden ve avanstan kendisine düşen borçları ödemediği için, hakkında iki takvim yılı içinde üç defa icra veya dava takibine neden olunmasını veya ana gayrimenkulün bulunduğu yerin sulh hakimi tarafından 33. madde gereğince verilen emre rağmen bu kanunda yazılı borç ve yükümleri yerine getirmemek suretiyle öteki kat maliklerinin haklarını ihlal etmekte devamlı olarak bir yıl ısrar edilmesini çekilmezlik hali saymıştır. Her ne kadar davada, yukarıda açıklandığı üzere davalının ortak giderlerden kendisine düşen borçları ödemeyip, diğer kat maliklerinin haklarını çekilmez derecede ihlal ettiği de iddia edilmiş ve hakkında iki takvim yılı içinde üç defa icra takibi yapıldığı anlaşılmış ise de bu borçların iki icra takibi ile ilgili olanı, davadan önce, diğer icra takibi ile ilgili olanı dava sırasında ödendiği için bu konuyu ilgilendiren dava sebebi ortadan kalkmış bulunmaktadır. Esasen bu husus mahkemenin de kabulündedir. Dava, 25. maddesinin üçüncü fıkrasının b bendinin yorumu ile ilgilidir. Bu madde mülkiyet hakkını kısıtlayan hükümler içermektedir. Anayasa, mülkiyet hakkını, kişinin temel hakları arasında saymıştır. Bu hakkın kısıtlanmasına ancak sınırlandırmanın kaçınılmaz olduğu zorunlu durumlarda başvurulması gerekir. 25. maddeye ilişkin hükümet tasarısı gerekçesinde de bu hükmü mahkemenin gayet istisnai hallerde ve son derece zorunlu olan durumlarda uygulayabileceği belirtilmiştir. Bu bakından mülkiyet hakkını sınırlayan bu hükmün yorumunu adil, hak ve nesafet kurallarına uygun şekilde yapmak icap eder. Somut olaya dayanak yapılan dava, Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi gereği müdahalenin men’i ve kal istemi ile davalı aleyhine açılmış, sonuçta davanın kabulüne karar verilip kesinleşmiştir. Davanın bu karar gereğini yerine getirmediği duruşma tutanağındaki imzasız beyanından anlaşılmaktadır. Kat Mülkiyeti Kanununun 25. maddesinde yazılı koşulların oluşması için, aynı Kanunun 33. maddesine göre açılan davanın kabul edilip kesinleşmesi, sonra da davalının bir sene içinde bu kararı kendiliğinden yerine getirmesinin beklenmesi yeterli değildir. Bu koşulların gerçekleşmesi için böyle bir mahkeme kararı ile birlikte bu kararın infazı için davalının usulüne uygun biçimde uyarılması, veya icraya başvurularak, bu konudaki davranışının kesin olarak belirlenmesi gerekir. Bu koşullara uyulmadıkça davalının, mahkemenin emrine rağmen diğer kat maliklerinin haklarını ihlal etmekte ısrarlı olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Aksine bir yorum, Anayasada ifadesini bulan mülkiyet hakkının ve özellikle 25. maddenin özüne uygun düşmeyecektir. Maddede sözü edilen ısrar unsuru, ancak bu koşulların varlığı halinde bertaraf edilebilir. Oysa, dosyadaki bilgi ve belgeler davalının bu konuda uyarılmadığını ve hükmün infazı için icraya başvurulmadığını ortaya koymaktadır. Öyle ise devir koşulları olayla gerçekleşmemiştir. 18. HUKUK DAİRESİ E. 2003/6121 K. 2003/6852 T. • TAHLİYE TALEP EDİLEMEMESİ Kiracının Bağımsız Bölümde Kahvehane İşleterek Diğer Kat Maliklerine Verdiği Rahatsızlık Nedeniyle – Kat Maliklerinin Talep Edebileceği Önlemler Davacı dava dilekçesinde, davalı kiracının davaya katılan kat malikinden kiraladığı bağımsız bölümü kahvehane olarak kullanmasından dolayı çıkan aşırı gürültüden diğer bağımsız bölümlerde oturanların rahatsız olduklarını ileri sürerek, kahvehanenin kapatılmasını ve davalının burayı boşaltmasını tahliye etmesini istemiştir. Mahkemece, yerinde yapılan inceleme sonunda tapu kütüğünde dükkan işyeri olup, kahvehane olarak kullanılan dava konusu bağımsız bölümden çevreye yayılan ses ve gürültünün diğer bağımsız bölümlerde oturanları rahatsız edici boyutlarda olduğu saptanarak, bu bölümün tavan taban ve duvarlarının -bilirkişi raporunda öngörüldüğü biçimde- kaplanıp tecrit edilerek rahatsız edici gürültünün giderilmesine, belirlenen önlemlerin alınması için davalı yana iki ay süre tanınmasına, aksi takdirde gereği yerine getirilmediğinde davalı kiracının bağımsız bölümünden tahliyesine karar verilmiştir. Kat Mülkiyeti Yasasının 18. maddesine göre kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kurallarına uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek ve birbirinin haklarını çiğnememekle karşılıklı olarak yükümlüdürler. Anılan Yasa maddesi, kat maliklerinin borçlarına ilişkin olan bu genel kuralın bağımsız bölümlerdeki kiracılara da uygulanacağını öngörmüş ve bu borçları yerine getirmeyen kat maliklerini kiracıları ile birlikte müteselsilen sorumlu tutmuştur. Aynı Yasanın 33. maddesinde ise, bu yasa uyarınca borç ve yükümlülüklerini yerine getirmeyenler hakkında, diğer kat maliklerine hakimin müdahalesini isteme hakkı tanınmış; hakimin, ilgilileri dinlendikten -ve kanıtları topladıktan- sonra, kat maliklerine rahatsızlık veren, haklarının çiğnenmesine yol açan durumların giderilmesi için alınması gereken önlemleri saptayıp, belirleyeceği kısa bir süre içinde bunların yerine getirilmesi gerektiğinin ilgilisine tefhim ve tebliğine karar vermesi hükme bağlanmıştır. Bundan ayrı, belirlenen süre içinde hakimin kararının yerine getirilmemesi durumunda ve bu yolda bir başvuru söz konusu olduğunda ise, maddenin son fıkrasında yazılı olan cezai yaptırım uygulanacaktır. Özetle, Kat Mülkiyeti Yasasının 18. ve 33. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde; rahatsız edici durumlar nedeniyle bağımsız bölümlerin tahliyesinin öngörülmediği, bu hususun ancak 24. maddede düzenlenen yasak işler için geçerli olduğu anlaşılacaktır. Rahatsız edici kullanımın önlenmesi için hakimin verdiği kararın süresinde yerine getirilmemiş olması durumunda ise, 33. maddenin son fıkrasındaki yaptırım ya da koşulları gerçekleştiğinde 25. maddeye göre bağımsız bölüm mülkiyetinin devri söz konusu olacaktır ki; incelenmekte olan dava bu nitelikte olmadığı gibi, yanlar arasındaki uyuşmazlık henüz bu aşamaya da gelmiş değildir. Hukuki nitelendirme ile buna uygun yasa hükümlerinin uygulanmasının doğrudan hakimin işi olduğu gözetilerek mahkemece, dava konusu bağımsız bölümde rahatsızlık veren kullanımın giderilmesi için bilirkişi raporunda saptanan önlemlerin alınmasına, bunların belirlenen süre içinde davalı tarafça yerine getirilmesine hükmedilmesi ile yetinilmesi gerekirken, bağımsız bölüm maliki ile kiracısı arasındaki kira bağıtını sona erdiren sonuç doğuracak nitelikte ve yasal dayanağı olmayan biçimde -karar gereği yerine getirilmediği takdirde- davalı kiracının bağımsız bölümden tahliyesine de karar verilmesi doğru görülmemiştir. 18. HUKUK DAİRESİ E. 2003/4759 K. 2003/5686 T. • KAT MALİKİNİN ZİHİNSEL ÖZÜRLÜ ÇOCUĞUNUN GÜRÜLTÜ YAPARAK DİĞER KAT MALİKLERİNE RAHATSIZLIK VERMESİ Dava dilekçesinde, davalı kat malikinin zihinsel özürlü çocuğunun bağırma, sert cisimlerle eşyalara ve yere vurup gürültü yapma gibi eylemlerinden dolayı rahatsız olunduğu ileri sürülerek gürültü ve rahatsız edici eylemlere son verilmesi hususunda davalıya süre verilmesi, aksi halde Kat Mülkiyeti Yasasının 33/3 ve 25. maddeleri gereğince işlem yapılabileceğinin ihtar edilmesi istenilmiş, mahkemece dava kabul edilerek davalıya, çocuğunun kat maliklerini gürültü ve rahatsız edici eylemlerine son vermesi için 2 ay süre verilmiş, bu süre içinde karar gereği yerine getirilmediği takdirde yasanın 33/3 ve 25. maddelerine göre işlem yapılabileceğine karar verilmiştir. Kat Mülkiyeti Yasasının 18. maddesi hükmüne göre kat malikleri, gerek bağımsız bölümlerini gerek eklentileri ve ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, özellikle birbirini rahatsız etmemek, birbirinin haklarını çiğnememek ve yönetim planı hükümlerine uymakla karşılıklı olarak yükümlüdürler. Bu yükümlülüğe uyulmaması halinde oluşan rahatsızlığın giderilmesi için alınması gereken tedbirlerin neler olduğunu belirlemek ve bu tedbirlerin alınmasına hükmetmek de mahkemenin görevidir. Kat malikleri ve diğer sakinlerin, hayatın olağan akışı içerisindeki ses ve eylemlerden doğan ve tahammül sınırlarını aşmayan ses, gürültü ve benzeri olgulara karşılıklı olarak katlanmaları gerekir. Bu bağlamda zihinsel özürlü bir çocuğun bu durumundan kaynaklanacak olan ses ve gürültülerden, makul ve tahammül edilmesi gereken düzeyde kaldığı sürece rahatsız olunduğu iddia edilemez. Tahammül edilmesi gereken rahatsızlığın ölçüsünün, bu davada rahatsızlık verdiği ileri sürülen ses ve gürültü kaynağının herhangi bir makine, alet veya evcil hayvan olmayıp bir çocuk olduğu da gözetilerek tespit edilmesi gerekeceği de açıktır. Zihinsel özürlü bir çocuğun çıkardığı seslerin ve yaptığı gürültülerin üst ve alt katlarda bizatihi duyulmakta olması kat maliklerine rahatsızlık verildiği anlamına gelmez ve rahatsızlık, kişiye göre farklı algılanıp yorumlanabilen bir kavram olup, konunun objektif kıstas ve ölçü boyutlarında değerlendirilip nitelendirilmesi, tahammül sınırlarını aşan ses ve gürültünün bu sınıra çekilmesi için gereken tedbirlerin neler olduğunun belirlenmesi ve bu tedbirlerin alınmasına karar verilmesi gerekmektedir. Davalının, çocuğuna gerekli tıbbi bakımı yaptırmakta olduğu, çocuğun ailesi yanında kalması gerektiği, Ruh Sağlığı ve Hastalıkları uzmanlarından oluşan bilirkişi kurulunun düzenlediği rapordan anlaşılmakta olup, davalıya bu yönde yüklenebilecek bir kusur veya alması emredilecek bir tedbir bulunmamaktadır. Bu bakımdan zihinsel özürlü bir çocuğun çıkardığı sesler ve yaptığı gürültünün uzman bilirkişiler aracılığı ile ölçümleme yapılarak tahammül edilebilir sınırı aşıp aşmadığının tespit edilmesi ve aşıyorsa ekonomik bir şekilde bu sınıra ne tür önlem ses yalıtımı vb. alınarak düşürülebileceğinin yine bilimsel esaslara dayalı olarak saptanması gerekir. Salt tanık anlatımlarına dayalı olarak tahammül sınırlarını aşan ses ve gürültünün varlığının kabulü ile alınacak önlemler belirtilmeden, insancıl yöntemlerle infazı mümkün olmayacak biçimde “eylemlere son verilmesine” şeklinde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Mahkemece, yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınarak uzman bilirkişiler vasıtasıyla mahallinde keşif ve uygulama yapılmalı, alınacak bilirkişi raporunun bozma ilamına uygunluğu da denetlenerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir. Yazı dolaşımı
apartman sakinlerinin bir kiracıyı evden çıkarma hakkı var mıdır